Ana Sayfa / Hakkımda
Ana Sayfa / Hakkımda
“Yalnızca kitap sayfalarının geri dönüşü vardır, yaşamınkilerinin değil…”
Üzerime hekim önlüğünü giydiğim, 20’li yaşlarımdan sonra benim de kim olduğum hakkında çok fikrim yoktu doğrusu. O beyaz gömlek yalnızca bir mesleki giysi değil, aynı zamanda tuhaf bir kimlik algısıdır çünkü. Gecenizi, gündüzünüzü, düşüncelerinizi, hayallerinizi alır sizden, alır ki iyi hekim olasınız. Sizi erkenden büyütür hatta ölümsüzlüğe aldırmayan yanınızı yaşlandırır.
“Bizler, kahraman olmak isteyen beyaz önlüklüleriz öyle mi? Bence insanın tüm arzu ve önceliklerinin önüne geçen bir mesleği seçmek yönelimi… İşte bunun adı: ‘kurtarma fantezisi’ “
Çok yakın bir psikiyatrist arkadaşımla, bazen ince bir sızı gibi omuz başlarımızı yoklayan “yaşatma” içgüdümüzden konuşuyorduk. Başkalarına ne kadar yabancı gelebilecek bu ağır ve yaşlı duyguyu, nasıl ve neden böyle içselleştirdiğimizi anlamaya çalışıyorduk aslında. Birden arkadaşımın dudaklarından şu kelimeler dökülüverdi “biliyor musun, aslında doktorluğu seçme nedenimiz ‘kurtarma fantezisi’ “. Yani bizler kahraman olmak isteyen beyaz önlüklüleriz öyle mi? Bence insanın tüm arzularının, önceliklerinin önüne geçen bir mesleği seçmek yönelimini bundan daha iyi anlatan bir açıklama yok.
“Cevapsız sorular ülkesine düşmüştüm…”
Ama ne olsa, günlerden bir gün, bu yolda koşa yuvarlana giderken, kapalı kapılar ardında okuyup, yazarak, yalnızca kanıta dayalı bilimsel verilere tutunarak, ne kadar yol alabildiğiniz konusunda bir duraksama yaşamak, kaçınılmazdır. Geriye dönüp baktıracak bir duraksamadır bu, orayla hesaplaşmadan ilerlemekse, pek mümkün olmayacaktır artık.
Hekimlik pratiğinde gözden kaçırdığımız ne?
Uzun bir yaşam hedefini tutturmuş Batıda bile üretken, mutlu ve sağlıklı bir yaşamın başarılamadığı algısı ile “Neyi ne kadar çözebiliyoruz, hekimlik pratiğinde gözden kaçırdığımız ne?” gibi soru yağmurları bu kez de beni benden almaya başlamıştı. Bu benim için bir yol ayrımı değildi, yalnızca kendimle yeniden bağlantı kurarak sorularıma tekrar bakmam gerekiyordu.
Hekimlikle birlikte sürdürebildiğim tek tutkum ise; hem insana dair yazılmış romanlar -araştırmalar, hem cevapsız sorular ülkesinin (Carl Gustav Jung; “Gölgeler Ülkesi“ olarak tanımlıyor bu durumu) sorularını araştırıp, yazılıp çizilmiş elle tutulur ne varsa okumaktı.
Bir yandan sağlıklı olmanın, hastalıktan iyileşmenin dinamikleri, bir yandan doğadan kopmuş koparılmış, öksüz kalmış insanın trajedisinin bu dinamiklerle etkileşimi ilgimi çekerken, okuyup araştırdıklarımı, bulabildiğim cevapları paylaşma içgüdüsü en temel itici gücüm oldu…
Masal masal matitas,
Yerde buldum iki tas,
Gökten üç elma düşmüş,
Biri anlatanın,
Biri dinleyenin,
Biri de…
Herşey başlar ve biter, yalnızca hikayen kalır. Sizlerle peşine düştüğüm henüz cevaplanmamış soruları, cevaplarını bulabildiklerimi, tüm birikimim ve eğitimimi yoluma ışık yaptığım bu yeni yolculuğumu paylaşmak ve “iyileşme yolculuğunuzun hikayesini “ yazmak için buradayım.
Prof. Dr. Esin ŞENOL